Guatr, tiroid bezinin büyümesidir ve hem hipotiroidizm (yetersiz hormon üretimi) hem de hipertiroidizm (fazla hormon üretimi) durumlarında görülebilir.
Hipotiroidizmde Guatr: Tiroid bezi yeterince tiroid hormonu (T3 ve T4) üretemediğinde, hipofiz bezi TSH (tiroid stimüle edici hormon) üretimini artırır. Bu, tiroid bezini daha fazla hormon üretmeye zorlar, ancak bezi yeterli miktarda hormon üretmekte zorlanır. Sonuç olarak, tiroid bezi sürekli uyarılma sonucu büyür ve guatr oluşur.
Hipotiroidizm, tiroid bezinin yeterli tiroid hormonları üretmemesi durumudur. Bu hormonlar, metabolizma, vücut ısısı, kalp atış hızı gibi önemli fonksiyonları etkiler.
Hipotiroidizm; genetik faktörler, otoimmün hastalıklar (örneğin Hashimoto tiroiditi), iyot eksikliği, bazı ilaçlar veya tedavi yöntemleri nedeniyle gelişebilir.
Belirtiler arasında;
Yorgunluk
Kilo artışı, kilo verememe
Saç dökülmesi
Menstrual döngüde bozulma
Depresyon yer alır.
Tedavi, genellikle tiroid hormon replasmanı ve beslenme düzenlemesiyle yapılır.
Beslenme tedavisi çoğunlukla bireysel düzeyde, hastanın spesifik durumu (örneğin iyot veya selenyum eksikliği, T3, T4 ve TSH hormon düzeyleri, kan yağ ve glikoz düzeyi gibi) göz önünde bulundurularak şekillendirilir. Tiroid bozuklukları, hormon üretimi ve metabolizma üzerinde doğrudan etkiler yapabileceğinden, bu hastalıkların tedavisinde beslenmenin önemli bir rolü vardır. Beslenme tedavisi kişiye özel uygulanması gerekir.
Selenyum: Tiroid hormonlarının üretimi için selenyum kritik rol oynar. Balık ve kuruyemişlerde (en yüksek pekan cevizinde) bulunur
İyot: Tiroid hormonlarının üretimi için gereklidir. İyotlu tuz kullanımı genellikle yeterli olur.
Guatrojenler: Guatrojenler [karnabahar, lahana (kırmızı, beyaz, kara, brüksel), şalgam, turp] anti-tiroid fonksiyonu gösterebilir ve olumsuz etkileyebililir. İyot eksikliği olmadıkça, bu besinlerin kısıtlanması gerekmez. Ancak aşırı tüketiminden kaçınılmalı ve bu besinler iyi pişirilmelidir.
Lif: Hipotiroidizmde sindirim sistemi yavaşlayabilir, bu nedenle lifli gıdaların (sebzeler, tam tahıllar, meyveler) tüketimi artırılmalıdır.
Enerji Alımı: Hipotiroidizmde metabolizma yavaşladığından, enerji harcaması da düşer. Bu nedenle, diyetin yeterli enerjiye sahip olması önemlidir. Düşük kalorili zayıflama diyetleri, TSH salgılanmasını olumsuz etkileyebilir ve hipotiroidizm belirtilerini artırabilir.
Karbonhidrat ve Şeker: Hipotiroidde karbonhidrat metabolizması etkilendiği için kan şekeri genelde yüksek seyredebilir ve tip 2 diyabet, insülin direnci gibi hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle düşük glisemik indeksli karbonhidratlar (tam tahıllar, sebze ve meyveler) tercih edilmelidir. Rafine şeker ve karbonhidrattan (şeker, pirinç, makarna, beyaz un, beyaz ekmek vs.) uzak durulmalıdır.
Yağ: Hipotiroidde yağ metabolizması etkilenir. Bu nedenle kan yağlarının yüksek seyretmesine, hiperkolesterolemi ve hiperlipidemiye neden olabilir. Bu nedenle doymuş yağlar (margarin, tereyağı, hayvan iç yağları) yerine sağlıklı yağlar (zeytinyağı, avokado, kuruyemişler vs.) tüketilmelidir. Süt ürünleri yarım yağlı tercih edilmelidir.
Protein: Aşırı protein alımı tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir, bu yüzden dengeli bir protein alımı sağlanmalıdır.
Bu öneriler genel bir çerçeve sunar, ancak her bireyin bulguları farklıdır ve bu nedenle diyetin kişiye özel olarak düzenlenmesi önemlidir. Kişinin iyot, selenyum ve diğer besin öğeleri durumu, hormon seviyeleri ve semptomları göz önünde bulundurularak beslenmesi gerekir. Hipotiroidizm ve hipertiroidizm gibi tiroid bozukluklarında doğru beslenme, tedavi sürecini destekler ve semptomların yönetilmesine yardımcı olur.